Koronavirüs sürecinde şunu gördük ki, hastane kadar o hastaneyi yönetecek insana ve sağlık çalışanına da ihtiyaç var. Böyle güçlü sağlık ordumuzun olduğunu bir çoğumuz bugün fark etti. Sağlık çalışanlarımızla ne kadar gurur duysak azdır ama yetmez…Hem çalışanların hakları bundan sonra sonuna kadar korunmalı ve verilmeli, hem de çalışanlar bundan sonra daha fazla sorumluluk almalı. Çünkü bu süreçte herkesin gücü de ortaya çıktı.

Çok acı bir durumu yine bu süreçte yaşadık ki; sağlıkta şiddet yasasını bile ancak böyle bir süreçte çıkartabildik. Bugüne kadar yaşananların hesabı ne olacak bilemiyoruz. Sadece hastane binası yapmanın yeterli olamayacağını, binaların içerisinin de iyi yetişmiş insanlarla doldurulması gerektiğini bugün çok iyi anladık. Hatta, eğitim, sağlık ve adalette asla torpilin işlememesi gerektiğini, torpille bir yere gelenlerin bu süreçte çok daha başarısız olduğunu bir kez daha yaşayarak şahit olduk. İşi ehline vermenin,  şu partili veya bu partili ayrımı yapmamamın bu süreçte ne kadar da doğru olacağını da anlamış olduk. Sağlık çalışanlarımızla ne kadar gurur duysak azdır…Ayrıca bu süreçte vefat eden tüm doktor ve sağlık çalışanlarına da Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca bugün başlayacak Ebeler haftasının da tüm ebelerimize kutlu olmasını diliyorum.

Dünyanın bir çok ülkesini karıştırmak için TIR’larla silah gönderen ABD başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi yaşlılarını ölüme terk ederken biz ise devlet olarak evde en iyi şartlarda yaşamalarına fırsat tanıyoruz. Dünyanın bir çok ülkesine maske ve tıbbi malzeme yardımı yapıyoruz. ABD ise limanlarda başka ülkelere gönderilmek üzere olan maskeleri çalıyor. Devlet olmak böyle bir şey, devlet gibi görünmek başka bir şey işte…Medeniyetin, tek dişi kalmış canavarın kim olduğunu siz söyleyin.

Bu süreçte ayrıca geçmişte çok basit olarak gördüğümüz bir maskenin bile ne kadar da stratejik önemi olduğunu bir kez daha gördük. Kolonya ve sabunun da sıradan bir şeyler olmadığını daha da iyi anladık. Bu tablo ayrıca bize şunu gösterdi ki 60 yaşından sonra evde sıkılan kadınlara oya, boncuk ve nakış öğretmek yerine maske dikmeyi öğretmek, hangi karışımlardan sabun, hangi karışımdan kolonya üretildiğini öğretmemiz gerekiyor. Belediyelerin bugünden sonra GESMEK ve KOMEK’te çok daha ciddi ve hassas konuları dikkate alması gerekiyor.

RECEP HOCA’NIN ARDINDAN

Çayıorvalıların gönlünde taht kurmuş Recep Taşkın’ın koronavirs sonrası yaşamını yitirmesi sevenleri olduğu gibi bizi de derinden üzdü. Kendisi ile yaşarken tanışamadık ve öldükten sonra anladım ki, bu kadar sevilen ve saygı duyulan bir insanı tanımamak benim eksikliğim…Tüm siyasi partilerin ilçe başkanlarından ve yöneticilerinden inanılmaz bir enerji aldığına şahit oldum. Vefatı sadece ailesini değil, tüm Çayırova’yı ve sevenlerini yasa boğdu. Şu gerçeği her zaman savunurum, adam gibi yaşayacaksın, öldükten sonra da adam gibi uğurlanacak ve adam gibi anılacaksın. Allah hepimize Recep Taşkın gibi arkasından dua edecek binlerce insanın olduğu bir ölüm nasip etsin. Başta diyanet camiası olmak üzere ailesi ve yakınları ile tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun, Allah günahlarını affeylesin…