TÜRSAB’ın görevi tur patlatmak mı? | Gazete Ulus | Günlük Siyasi Bağımsız Gazete

TÜRSAB’ın görevi tur patlatmak mı?590 defa okundu

Ekonomi, Genel, Gündem kategorisinde, 02 Eki 2023 - 21:16 tarihinde yayınlandı

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 1618 sayılı kanunla 1972 yılında kurulmuş Anayasanın 135. maddesinde tanımlanan nitelikleri haiz, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. “Seyahat Acentalığı” sıfatı TÜRSAB üyesi olunmadan kazanılmadığından, Türkiye’deki bütün seyahat acentalarının üye olduğu; 36 bölgede örgütlenmiş Türkiye’nin en büyük meslek örgütlerinden biridir.

TÜRSAB Vizyonunu “Türkiye Turizm Sektörüne ve Seyahat Acentacılığı mesleğine katkı sağlamak, üyelerinin ulusal ve uluslararası platformlarda daha aktif, güçlü ve etkin bir rol üstlenebilmeleri için dijital çağa uygun yenilikçi ve sürdürülebilir bakış açısı geliştirmektir. Birlik, bu anlayış ile Türkiye Turizm Hedefleri, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından belirlenen Turizm için Küresel Etik Kodları çerçevesinde davranmayı benimser” şeklinde açıklıyor.

TÜRSAB; Hukuka ve hukukun kaynağı olarak mevzuata uygun, Üyelerinin (seyahat acentalarının) mesleki gelişimine katkı ve destek sağlamakla yükümlü. Ama fiiliyatta TÜRSAB Doğu Marmara Bölge Temsilciliği tur firmalarını canından bezdirmiş durumda. Tur firma sahiplerinin iddialarına göre, kurum içinde aktif rol alan ve insiyatifi ele alan bir grup, işi gücü bırakıp, diğer tur firmalarının çalışma alanınını daraltarak onları safdışı bırakmakla meşgul. Bu konuyla ilgili tur firmalarının şikayetlerini sormak için TÜRSAB Doğu Marmara Bölge Temsilciliği’ni defalarca aramamıza ve soruları yöneltip cevap almaya çalışmamıza rağmen gazetemize herhangi bir geridönüş olmadı. TÜRSAB Doğu Marmara Bölge Başkanı Kalde Turizm’in sahibi Aytekin Şahinbaş ile görüşme talebimiz kesinlikle karşılanmadı ve sorularımıza cevap alamadığımız için, tur firmalarının sorularına da bir yanıt bulamadık.

Tur firmalarının iddialarına göre, kurum içinde yuvalanmış bazı firma sahipleri diğer firmaları safdışı bırakmak için olmadık yöntemler uyguluyorlar. Firmanın ve araçların tüm belgeleri yerinde olsa bile, son dönemde Kocaeli genelinde tur patlatma olarak bilinen yeni bir yöntem uygulanıyor. Bunun için öncelikle sahte bir müşteri ayarlanıyor. Bu müşteri (aslında bu bir yem) firma çalışanlarını arıyor ve tura katılmak istediğini bildiriyor. Talebi olumlu karşılandıktan sonra piyon kadın kaparo ödemek istediğini söylüyor ve ısrarla ‘benim şirket hesabım yok, ne olacak canım sizin şahıs hesabınıza yatırayım, siz firmaya ödersiniz’ diyerek firma çalışanını ikna ettikten sonra çalışanın şahsi hesabına kaparo olarak cüzi bir miktar yatırıyor. Hesaba parayı yatırdıktan sonra bu sahte müşteri kadına ulaşılmıyor ve para gönderilen makbuzda da gönderen İban görünmediği için iade işlemi yapılmadığı için firmanın eli kolu adeta bağlanıyor. Öte yandan bu sahte müşteri kadın hemen elindeki makbuzla birlikte TÜRSAB’a “Ben şirketten tur satın aldım ama şahıs hesabına kaparo yatırdım” diye şikayette bulunuyor. Turun hareket ettiği gün, TÜRSAB Doğu Marmara denetmeni, bir başka turizm firmasının aracıyla, kolluk kuvvetleri marifetiyle şehir içinde tur otobüsünü durdurarak sözde “denetim” yapıyor. Haliyle hiçbir evrakı eksik olmayan dört dörtlük hizmet veren tur firmasına ilk iş olarak “siz şahıs hesabından para alıyorsunuz” diyerek tutanak tutuluyor ve ceza kesiliyor. Biraz kafa dinlemek için para verip tura katılan vatandaşlara gözdağı veren TÜRSAB elemanı ise kendini tanıtmadan, görevini bildirmeden adeta terör estiriyor. İsmini dahi vermeyen TÜRSAB çalışanı tuttuğu tutanağın bir nüshasını firmaya vermesi gerekirken onu dahi vermeyerek gecenin bir yarısı geldiği özel tur şirketinin aracıyla geri dönüyor. Tutulan tutanak yıldırım hızıyla işleme konuyor ve aslında hiçbir suçu olmayan firmaya “kaçak tur” muamelesi yapılarak kallavi bir ceza kesiliyor. Bu Türkiye Turizmi’ni baltalamak değil mi? Bütün bu haksızlığa kim dur diyecek?

Bu Tur Patlatma operasyonu şu anda tam gaz devam ediyor. Lütfedip telefonlara dahi cevap vermeyen Bölge başkanı ise bu olayı dışarıdan seyrediyor. Muzdarip olan firmaların sayısı her geçen gün artıyor. Kocaeli genelinde onlarca firma kapanmanın eşiğine geldi. Aslında 45 kişilik otobüste sadece bir kişi böyle bir ödeme yapmış. Ayrıca alınan ödeme de 100-200 lira. Bu kadar insanı sokak ortasında durdurup mağdur etmenin ne anlamı var. TÜRSAB’ın işi turizmi geliştirmek mi, yoksa firma çalışanları üzerinden işletmelere operasyon çekmek mi? Bu firmaları bitirmek için belaltı vuruştur ve bu konuda Kocaeli Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın biran önce harekete geçmesi ve ekonomik olarak zaten zor durumda olan bu firmalara operasyon çeken bu art niyetli kişilerin şerrinden onları kurtarmaktır. Aksi taktirde seyahat acentaları en kısa zamanda kepenk indirir!

TURSAB’DAN AÇIKLAMA….

Haberle ilgili olarak TURSAB, kurum avukatları aracılığıyla Beşiktaş 25. Noter vasıtasıyla açıklama gönderdi: İşte o açıklama:

TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ (TÜRSAB)

Tekzip metni

TALEP KONUSU: TEKZİP TALEBİ HAKKINDADIR

AÇIKLAMALAR:

https://www.gazeteulus.com/tursabin-gorevi-tur-patlatmak-mi.html alan adlı web sitesinde 03/10/2023 tarihli haberde kamu tüzel kişiliğine sahip olan Birliğimiz aleyhine “TÜRSAB’ın görevi tur patlatmak mı?” başlıklı haber yayınlanmış ve Birliğimiz haksız yere itham edilmiştir.

Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği’nin 5/1/d madde hükmü “Belgesiz faaliyetleri önlemek amacıyla gerekli tespitleri yapmak, tespit ettiği belgesiz faaliyetler hakkında suç duyurusunda bulunmak, ilgililere karşı diğer hukuki yollara başvurma” şeklinde olup Birliğimiz denetim yetkisini haizdir ve bu yetkinin kullanımının “tur patlatmak” olarak ifade edilmesi Birliğimizin itibarını zedelemeye yöneliktir.

5651 Sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN’un 9. Maddesi ile, GAZETE VE İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİNE DAİR USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK’in 10’uncu ve ilgili maddeleri uyarınca gazetenizin web sitesinde 26.01.2020 tarihinde yayınlanan yazıya ilişkin ekte yer alan tekzip metninin bir hafta süreyle aynı köşede yayınlanmasını talep ediyoruz. Talebimizin reddedilmesi halinde yasa yollara başvurulacağı hususunu ihtar ve ihbaren bildiririz.

Devlet vatandaşına tuzak kuramaz!

Geçtiğimiz günlerde yaptıüımız haber üzerine TURSAB’dan bize gönderilen tekzip metnini okudunuz. Eğer bu metni TÜRSAB’ın yetkilendirdiği avukatlar da dikkatlice okusalardı tekzip gönderme gereği duymazlardı. Zaten tekzip göndermedeki amaçlarının temsil ettikleri TÜRSAB’ı korumak amaçlı olsaydı bi kere haberin yayınlandığı tarihi doğru düzgün not ederlerdi. Ayrıca biz gazete olarak aynı haberde TÜRSAB’ın görevinin ne olduğunu yasal hükümleriyle birlikte zaten yazmışız. Tekzip metninde de bu konu bize tekrar hatırlatmanın bir anlamı yok.

Sorun da zaten TÜRSAB adına denetim görevlisi olarak görev alan yetkilinin yasal olarak tüm evrakları tam olan ve kesinlikle kaçak tur muamelesi yapılmaması gereken bir olaya turu düzenleyen firma çalışanına adeta tuzak kurarak, kaçak tur durumuna düşürme girişiminin yanlış olduğunu belirtmişiz. Görevi TÜRSAB belgesi olamayan, araç evrakları eksik olan kaçak veya eksik turları denetlemek olan TÜRSAB denetmenin, tüm belgeleri ve yasal izinleri yerli yerinde olan tur firması çalışanlarının iyiniyetini kullanarak şahsi hesabına önce para yatırıp sonra da “kaçak tur” muamelesi yapmak doğru mudur?

İnsanlar bu ekonomik zorluklardan bir nebze kurtulmak için elindeki avucundakini ayırıp iki gün kafa dinlemek için TÜRSAB belgeli ve tüm evrakları tam olan bir tura katılıyor. Tek bir kişi (O da TÜRSAB Denetmeni) şahsi hesaba para gönderdi diye polis aracıyla otobüsü gece yarısı şehir ortasında durdurmak, birbuçuk saat insanları otobüs içinde bekletmek, sanki büyük bir yolsuzluk, evrak eksikliği varmış gibi tutanak tutmak ve tura katılanları yok yere mağdur etmek doğru mu? TÜRSAB’ın görevi sadece denetlemek mi? Aynı zamanda Acentelerin daha rahat ve konforlu tur düzenlemelerini sağlamak da TÜRSAB’ın görevi değil mi? TÜRSAB çalışanı sırf ahbap çavuş ilişkisi içinde olduğu diğer tur firmalarının önünü açmak için böyle tuzaklar kurabilir mi? Kendi halinde varolma mücadelesi veren ve turların başında gitmesi için eleman istihdam eden işletmelere devletimiz her türlü destek verirken, TÜRSAB denetmenleri bu elemanları iyiniyetinden faydalanarak bu Acenteleri zor duruma düşürmek için katakulli çevirme hakları var mı? Elbette ki yok. Bütün bu sorulara TÜRSAB’ın da hayır diyeceğinden eminim. TÜRSAB’ın değerli yöneticilerinin bu gibi vakaların önüne geçip, denetmen arkadaşlara “Acentelere tuzak kurup operasyon çekmek olmaz Biz bu Acentelerimize tüm iyiniyetimizle yardımcı olmalıyız” demeleri gerekir. Turizm sektörüne sahip çıkıp bu tür bireysel tutumların önüne geçmek zorundayız.