Türk siyasetinde çok yeni bir dönem başlıyor. AK Parti, CHP, MHP ve Saadet Partisi’nden sonra İYİ
Parti Türk siyasi hayatına girmişti. Şimdi de Yeniden Refah Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partisi
siyaset sahnesinde yerini alacak. Bu isimlerin Kocaeli ve ilçelerinde kurucuları kim olacak, kimler
il ve ilçe yöneticileri olacak. Yeni il ve ilçe başkanları kim olacak hep birlikte göreceğiz. Merkez
sağdcaki bu partiler neden bu kadar çoğaldı. İşin çok kısa özeti, MHP kendi tabanını sahiplenip
kontrol edebilse İYİ Parti olmazdı. AK Parti isi bu kadar çok yanlışa, bu kadar ötekileştirmeye ve
ayrıştırmaya girmemiş olsa, toplumu daha da kucaklasa, ekonomi daha da iyi olsa ne Gelecek, ne
de Deva Partisi olurdu. zaten AK Parti’nin güçlü dönemlerinde bu işe kimse cesaret edemedi.
Bu partilerin ne derece başarııl olacağını zaman gösterecek ancak, siyasette yeni alternatiflerin
olması toplum adına güzel bir gelişme olarak algılanmalı. Yani kimse alternetifsiz olmamalı.
Olmamalı ki kimse “Ben yaptım oldu”, “Ben ne dersem o olur”, “Ben gidersem ülke biter”
“Herkes bana mahkum” kozunu oynamamalı. Örneğin AK Parti’nin kuruluşundan bugüne
bakalım, kurucular, bakanlar, milletvekilleri hemen aynı kişiler. Bir süre sonra yeni bir halka
oluşturuluyor ve o halkanın içine ne başkaları alınıyor, ne de kimsenin söylediğinin o halka
etrafında değeri oluyor. Diğer partilerde bu iş çok mu farklı, elbette değil, kısmen CHP’de biraz
demokrasi olduğunu söyleyebiliriz ama onlar da kendi iç bünyelerindeki kavgalardan kafa
kaldırıp toplumun sorunları ile igilenmeye zaman bulamıyor. CHP’de bir seçimin kavgası
bitmeden, diğer seçime yaklaşılıyor.
Bizim hangi partiden olduğumuz önemli değil ancak her partide iyi bir ilçe yönetimi, iyi bir il
yönetimi, iyi bir milletvekili listesi istemek en doğal hakkımız. Zira iktidarda da muhalefette de iyi
işler yine iyi insanlarla yapılıyor. Yani yaşadığımız ilçe için kaliteli siyasetçilerin her yerde olmasını
istemek en doğal hakımız. Bu mümkün mü, bu yapı ile zor görünüyor ama malzeme bu olduğuna
göre mücadeleye devam etmek gerekiyor. Buradan imkanı ve zamanı olan herkese açık çağrım
şudur. Türkiye’de siyasetin kalitesini yükseltmek hepimizin ortak görevidir. sadece bir iki partide
değil, her partide kaliteli insanların görevde olması gerekir.
Önümüzdeki seçimler Türk siyasetinde çok daha farklı bir dnemin yaşanacağını gösteriyor.
Bugünden bir şey söylemek doğmamış çocuğa don biçmek gibi olur ama görünün köy de artık
kılavuz istemiyor. Kimlerin kimlerle olacağını hep birlikte göreceğiz. Gelinen noktada kimsenin
tek başına yüzde elliyi alma imkanı yok gibi, umarız bundan sonrası ülkemiz için bugünkünden
çok daha iyi olur.