Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Kör Niko’nun gözüne..!445 defa okundu

kategorisinde, 06 Eyl 2017 - 10:53 tarihinde yayınlandı

Kör Niko’nun gözüne..!

Türkiye’de tartışma kültürü yok. Tartışma denilen şey karşılıklı fikir sunmak ve bir sonuca varmaya çalışmaktır. Maalesef bizde tartışma dendi mi, saçma sapan konuşmalar gelir akla. Bir Kör Niko’dur gidiyor. Memlekette onca ciddi konu varken, hem ülkenin hem toplumun çeşitli sorunları varken gündemi meşgul etmesine karşın merak edip de bakmadım bile. Kim demiş? Kime demiş? Niye demiş? Ne amaçla demiş? Hiç umurumda bile değil… Sırf laf kalabalığından ibaret tartışmalar bizim milletin en sevdiği iştir. Zaten ortada bir konu oldu mu o konu sulandırılır sulandırılır, bel altı dahil hiç alakasız konular ortaya çıkar ve sonuçta olay şahsileşerek kavgaya dönüşür. Şahsi kanaatim eğitim sistemimizin sormak-sorgulamak dışında üzerinde en çok durması gereken konulardan birisi de tartışma kültürü oluşturmak olmalıdır. Hazır yeni eğitim-öğretim yılı da başlamak üzereyken bu konuda bir kamuoyu oluşturulsa faydalı olur.

Kerkük Valisi tüm hazırlıkları yaparken, PKK’lılar Kerkük’e kaydırılırken, Türkmenler kurbanlık gibi ortada bırakılmışken, Barzani uluslararası ilişkilerde kendisini destekleyecek ve meşru görecek müttefikler ararken Türkiye’deki politikacılar ne yapıyor? Referandumun geçmesi sonrasında yapılacak ‘zorunlu’ açıklamalar için metin mi yazıyorlar?

Burak Yılmaz yabancı oyuncu serbestliğine karşı olduğunu belirterek, gerekçesini ise şu şekilde açıklamış: “Türk arkadaşlarımın daha fazla oynamasını isterim. Yabancı kuralından sonra benim 30-31 yaşındaki arkadaşlarım futbolu bıraktı”

Futbolun içinde olan, 4 büyük kulüpte oynamış, Millî formayı giymiş, belli bir yaşa ve tecrübeye ulaşmış olan bir futbolcu bile konuya formdan düşmüş, antrenmanları kaldıramayan, kendine hayrı olmayan, artistlik yapmaktan spor yapmaya fırsatı olmayan topçuların “30-31 yaşında futbolu bırakmak zorunda kaldığı için” karşı çıkıyorsa hakikaten Türk futbolu için umut yok!

Yabancı sınırı tek bir şartla getirilir; O da genç ve umut vaadeden oyuncuların daha fazla süre alarak yetişmesini sağlamak içindir. İçi geçmiş, spor bilinci olmayan kartlaşmış topçuların daha fazla para kazanmaları için değil. Emre’ye bakın, Atiba’ya bakın! Yaş kaç olmuş ama hala canla başla oynuyorlar. Üstelik yedek de değil, ilk 11’in değişmez oyuncuları. Ama Burak’taki bu kafayla bir arşın yol alamayacağımız çok net..! Nitekim Burak’ın 30-31 yaşında futbolu bırakan arkadaşları: Sezer Öztürk, Gökhan Zan, Giray Kaçar, Mehmet Topuz, Baki Mercimek vs vs vs.

Şu okul servisi işine bir el atılması lazım. Kimi servisçilerin gözü öylesine dönmüş ki, rekabet içindeki servis firmaları okul bahçesinde birbirlerini vuruyorlar. Belinde silah taşıyan psikopat ruhlu bu insanlara minik öğrencilerin teslim ediliyor olması da ayrı bir mevzu.

Yıllardır bitmeyen sorun! Her yıl hükümet tarafından ya da Milli Eğitim Bakanlığından bir yetkili ortaya çıkar ve “Okullara kayıt vs parası vermeyin. Biz zaten okullara katkı veriyoruz” derler. Ama her yıl veliler ile okul idarecileri arasında “kayıt parası, aidat” kavgası yaşanır. Bağış adı altında zoraki para istenir. Parayı vermezseniz çocuğunuz sınıfta arkadaşlarına rencide edilir. Öte yandan elbette okul idarecileri de bu parayı alıp cebine koymuyor! Okulların da ihtiyaçları oluyor. Burada sorun kimde? nerede?

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ