Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Başkan Kılıç Ekonomik Gündemi Değerlendirdi1555 defa okundu

kategorisinde, 19 Haz 2020 - 13:25 tarihinde yayınlandı
Başkan Kılıç Ekonomik Gündemi Değerlendirdi

Yeniden Refah Partisi Gebze İlçe Başkanı Engin Kılıç, ekonomik gündemle ilglili açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç açıklamasında; “Açıklanan bütün ekonomik tedbir paketlerinin temeli bankacılık sistemi üzerinden “daha fazla borçlandırma” yöntemlerine dayanmaktadır. Gündelik geçimini temin edemeyen hane halkının ve masraflarını karşılayamayan firmaların “daha kolay” borçlanmasını sağlayarak Korona virüs salgınının olumsuz etkileri hafifletilmeye çalışılmaktadır. Aynı mantıktan hareketle, Türkiye’de hükümet “ekonomik destek” adı altında her geçen gün yeni borçlandırma yöntemleri açıklamaktadır. En son açıklanan rakamlara göre toplam değeri 250 Milyar TL’yi aşan destek paketleri içerisinde vatandaşlara yapılan doğrudan “nakdi yardım” ve firmalara sağlanan çeşitli “vergi ötelemelerinin” toplam değeri %10’u geçmemektedir. Asıl %90’dan fazla olan kısmı “ihtiyaç kredisi” veya “camsuyu kredisi” adı altında hane halkı ve firmalara verilen borçlardan oluşmaktadır. Bu yanlıș uygulamaların sonucu olarak, vatandaşların ve firmaların geri ödemeyi bırakın çevirmekte zorlandıkları birikmiş borç yükü çok hızlı bir artıș göstermiştir. Korona virüs salgınının sebep olduğu ekonomik hasarı onarabilecek ekonomik kaynak bulmak için cari ekonomik sistemin bütün ezberlerini bozan “ufuk açan” uygulamalara ve açıklamalara şahit olduğumuz bu zor günlerde, Türkiye dâhil kimsenin aklına faiz ödemelerinin askıya alınması nedense gelmemektedir. Hâlbuki çok ciddi yekûn tutan faiz ödemeleri ekonomik sistemin ayarlarıyla oynamadan da yeterli ekonomik kaynağı oluşturabilir. 2019 yılında hane halkı ve firmalar kullanmış oldukları kredilere karşılık bir yılda net 150 Milyar TL faiz ödemesi yapmışlardır.” dedi.

Engin Kılıç ayrıca; “Aynı şekilde devlet bütçesinden de 100 Milyar TL faiz ödemesi yapılmıştır. Yani 2019 yılında devlet ve millet olarak sermaye sahiplerine 250 Milyar TL faiz ödemesi yapılmıştır. Sermaye sahipleri ihtiyaç sahibi insanlar olmadığı için yaşadığımız bu zor günlerde bu fedakârlığı yapmaya en uygun kitledir. Ayrıca anapara ödemelerine ilave olarak, 2010-2019 yılları arasında 10 yıllık dönemde devletin 216 Milyar $ ve milletin 224 Milyar $ olmak üzere toplam 440 Milyar $ faiz ödemesinin yapıldığı sermaye sahiplerinden bu fedakârlığın beklenmesi hiç de haksızlık olmayacaktır. Toplumsal adaletin bir gereği olarak, fedakârlık sırası ekonomik büyümenin yaşandığı dönemde sağlamış oldukları kredinin karşılığı olarak emeksiz ve zahmetsiz havadan yüz milyarlarca $ faiz geliri elde eden sermaye sahiplerindedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı gerekli tüm tedbirleri alarak hiçbir tarafı zarara uğratmadan faiz ödemelerini askıya alacak bir program dâhilinde uygulama başlatmalıdır. Bu yöntemle iki yıllık sürede elde edilecek 500 Milyar TL, Korona virüs salgınının sebep olduğu maliyetin yarısından fazlasını tek başına karşılamaya yeterli gelecektir. Bu gerçeklere rağmen, ekonomik problemleri boğazına kadar borca batmış devleti ve milleti daha fazla “borçlandırarak” çözmeye çalışan veya çalışacak yeni veya eski siyasi aktörlerin desteklenmemesi çözümün en önemli ve birinci adımı olacaktır. Yeniden Refah Partisi olarak, ilk yapılacak Genel Seçimlerde iktidara geleceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yukarıdaki taleplerimizi, bugünün muhalefet, yarının iktidar partisi olarak haykırıyoruz. Amacımız ülkemizin, millet iradesine uygun, Temsilde Adalet ilkesi göz önüne alınarak, daha demokratik seviyeye ulaşmasıdır. Teşkilatlanmasını 80 il 720 ilçede yaparak ve tarihin en coşkulu Büyük Kongresini 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlayarak seçime girme hakkını alan Milli Görüşçü kadrolar olarak ifade ediyoruz.” dedi.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ