Koronavirüs salgını bize çok büyük bir ders verdi, vermeye de devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda sevdiğimizi kaybettik, kaybetmeye de devam ediyoruz. Sosyal medyayı açmaktan korkar hale geldik. Zira, her açtığımızda onlarca kişinin korona virüs yüzünden vefat ettiğini öğreniyoruz. Hepimizin evinin yanındaki camilerden her gün üçer beşer sela okunuyor. İnsanlar anne-babasından, babalar da eş ve çocuklarından tedirgin halde. Bırakın sevdiklerine sarılmayı, yan yana gelmekten, bir arada oturmaktan ve çay-kahve içmekten bile tedirgin olduk. Bu belanın ne zaman gideceğini bilemiyoruz ama şakasının olmadığını çok acı bir şekilde öğrendik. Ne yazsak, ne çizsek bunun da zamanla boş olduğunu öğreniyoruz. Tek bir gerçek var ki, maske-mesafe ve hijyen konusuna çok daha fazla dikkat edeceğiz. Özellikle kronik rahatsızlıkları olanların çok daha dikkat etmenin ötesinde tedbirler alması gerektiğini görüyoruz. Yoksa yaşayarak öğrenen bir çok insanın ağır bedireler geçirdiğini ve çok büyük zorluklar yaşadığı gerçeğini herkes biliyor.
Virüsün son kurbanı Yüzyıl Hastanesi kurucularından ve Başhikim Dr. Lütfi Çetinkaya oldu. Gebze’nin Lütfi Hocası ve Lütfi abisi idi o. MÜSİAD yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra geçmişte TÜMSİAD ve Gebzespor yönetimlerinde de bulunmuştu. Kendisi ile 1996 yılında Gebze’nin ilk özel hastenesini açtığı yıllarda tanışmıştık. O günden bugüne hep abi-kardeş ilişkimiz olmuştu. Bir ara Gebze Haber Gazetesi’nde çalışırken de komşuluk yapmıştık…Kendisini hep güler yüzü ve temiz kalpli kişiliği ile hatırlayacağız. Son uzun sohbetimiz de sanırım yaklaşık 3 yıl önce umreye gitmişti ve dönüşte zemzeminden içmiş, hurmasınını yemiştik. Hatta uzun sayılabilecek biraz da içi maneviyat ve duygu dolu bir sohbet olmuştu….Yaklaşık bir yıldır yoğun bakımda tedavi görüyordu, iki günde bir hastane yakınlarından sürekli bilgi alıyordum ama acı haber erken ulaştı bize….
Lütfi Çetinkaya’nın vefatı aslında bir ders nitelğiinde oldu anlayabilenlere…sosyal medyadaki insanların büyük çoğunluğunun kendisi ile ilgili özel paylaşımlarda bulunması gözlerimizi yaşarttı. Gebze Kaymakamı Mustafa Güler de özel bir mesaj yayınlayarak kendisine Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına da başsağlığı dileklerini iletti. Burada şu gerçeğe bir kez daha şahit olduk ki, öldükten sonra arkanızdan insanların sizi iyi anmasını ve rahmet okumasını istiyorsanız yaşarken adam gibi yaşayacaksınız….Bize göre Lütfi Çetinkaya bunun açık örneğidir…Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Tıp camiasının, ailesinin ve yakınlarının, Yüzyıl Hastanelerinin ve sevenlerinin başı sağolsun…
Bu süreç bizim gibi bir şehirde uzun süre gazetecilik yapanları daha derinden yaralıyor. Zira, şehrin önde gelenlerinin büyük çoğunluğu ile samimi ilişkiler kuruyorsunuz ve her gün bir kaç kişiye ağlamak zorunda kalıyorsunuz… Hele ki son süreçte ağlamaktan, içimizin yanmasından dermanızı kalmadı…Lütfi Çetinkaya’nın vefatı acılarımıza daha da fazlasını kattı…Allah bu beladan tüm insanlığı bir an önce kurtarsın…