Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

İstek ve İrade20947 defa okundu

kategorisinde, 29 Ara 2020 - 16:09 tarihinde yayınlandı
İstek ve İrade

Aslına bakarsanız ders çalışmak için her ortam müsaittir.

İnsan gerekirse taş üzerinde bile ders çalışabilir. Ve bunu verimli hale getirebilir. Bu tamamıyla istek ve irade meselesidir. İdeal çalışma ortamı için;

*Evin en sessiz bölgesini seçin.

Her şeyiyle ideal bir çalışma ortamı için gerekli şartları kısaca sıralamak gerekirse:

* Ayrıca bir çalışma odasının olması tercih sebebidir. Çalışma odasında sadece ders çalışma amacıyla kullanılan bir masa bulunması, masa başına geldiğinizde sizi ders çalışmaya yöneltmesi, yani motivasyon bakımından önemlidir.

*  Gündüzleri gün ışığından yararlanabilmelisiniz.  Az ışıklı bir ortam sadece gözü yormakla kalmaz uyku getirir, konsantrasyonu bozar. Yine ayrıca ışık direkt olarak kitap ya da defterin üzerine gelirse yansıma neticesinde gözleri yorar. Gözlerde yanma ve sulanma gibi birtakım rahatsızlık belirtilerin ortaya çıkar. Bu durumda ders çalışmanız veya dersten verim almanız mümkün değildir.

*  Ders çalışma ortamının gün ışığına en yakın bir ışıkla, florasan aydınlatılması esastır. Işığın çalışma materyaline gölge düşürmeden gelmesi, parlak olmaması, göze doğrudan gelmemesi gerekmektedir.

*  Çalışma masasının üstünün derli-toplu olması, sizi oyalayacak, dikkatinizi dağıtacak hiçbir şeyin, fazladan ders kitaplarının bile bulunmaması gerekir.

*  Çalışma odası olarak evin en sessiz bölgesi seçilmelidir.

*  Çalıştığınız masanın sandalyesi masa ve sizinle uyumlu bir yükseklikte olmalıdır. Sandalye, ne çok sert, ne de insana rehavet verecek yumuşaklıkta olmalıdır.

Isıyı iyi ayarlayın;

*  Çalışma odasının ısısı da önemlidir. En ideal ısı düzeyi 21-22 derece civarıdır.

*  Çalışma odası sık sık havalandırılmalıdır. Oksijen seviyesi çalışmaya duyulan ilgi ile ilişkilidir.

*  Çalışma odanız, aynı zamanda yatak odanız ise dikkat etmeniz gereken nokta ders çalışma aralarında, “şöyle bir uzanayım da biraz sonra kalkar kaldığım yerden devam ederim” gafetine düşmeyin.

Yatak bir dinlenme aracıdır. Ders çalışmak için kullanılmaz. Her ne şekilde olursa olsun yatağa uzandığınızda belli bir süre sonra rehavet çöker ve sizde bir daha derse oturamazsınız. İşte bu günlerce aksatmadan devam ettirdiğiniz programınızın bir anda altüst olması demektir.

*  Çalışma masasının başına geçince oradan yaklaşık bir saat ayrılmamanız gerektiğini bilin. Bu yüzden o periyotta çalışacağınız ders için gerekli hemen her şeyi elinizin altında bulundurmalısınız. Materyallerinizde ne bir eksiklik ne de fazlalık olmalıdır.

*  Odanızın genişçe bir duvarında “ekstra köşesi” hazırlayabilirsiniz. Bunu 1.5X3m.ebadında ince strafordan yapabilirsiniz. Ekstra köşenize önemli notlarınızı, sınavlarda en çok karşılaştığınız ya da en çok karıştırdığınız noktaları ezberlemeyi düşündüğünüz güzel sözleri günlük planınızın bir örneğini küçük kâğıtlar halinde iğneleyebilirsiniz. Böylece odaya her giriş çıkışta bu notları görerek hem kendinizi kontrol edecek, hem de karıştırdığınız ders notlarının doğru bir şekilde aklınızda yer etmesini sağlayacaksınız.

Hayallerinizi bir süre erteleyin;

Etkili öğrenmenin yolu çalışılan konuya konsantre olmaktan geçer. Zihnin dağılmasını önleyerek dikkatli bir şekilde derse motive olmak, bu süreçte hızla akan vakitlerin boşa gitmesine engel olur.

Çalışmayı sürekli kılamamanın iki ana sebebinden biri “çevresel faktörler”, diğeri de insanın kendisinden kaynaklanan çeşitli nedenlerdir.

Çevresel faktörlerden çalışma ortamını anlatırken bir miktar söz etmiştik. İçsel faktörlere de ayrıca değineceğiz. İçsel faktörleri kendi arasında gruplamak sanıyorum daha iyi olacak, bunlardan biri özellikle lise çağlarında en sık şikâyet sebebi olan “hayallere dalmak ve kendini derse verememek”, diğeri “sınav stresine kapılmak”, sonuncusu da “şiddetli heyecanlanmalardır.”

Lise çağlarında yaşın da verdiği heyecanla çok çeşitli hayaller kurulabilir. Ancak şu bilinmelidir ki, bazı hayaller özellikle ders çalışıp kendinizi hazırlamanız gereken bu dönemde teşvik edici bir rol üstlenmiyorlarsa zararlıdırlar.

Bunu bir çelişki olarak yorumlamayın. Çünkü motivasyon için belli bir dozda heyecana gereksinim vardır. Bu yüzden hayalin sığınılan bölümüyle, size zarar verebilecek gerçek dışı dünya arasında iyi bir tercih yapmalısınız.

Hayal dünyası geniş insanların yapacakları en önemli iş ya bunu bir süre için ertelemek ya da masa başından kalkarak en son noktasına kadar hayalle yaşamak, doyuma ulaşmak, sonra da daha önce anlatıldığı gibi arada geçen zaman kaybını kafaya takmadan derse oturmaktır.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ