Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

GEÇMİŞİ AFFET (9)661 defa okundu

kategorisinde, 20 Tem 2017 - 14:38 tarihinde yayınlandı

GEÇMİŞİ AFFET (9)

Varlığımızda, karşılaştığımız insanların yüklerini taşıyoruz. Bu sevdiğimiz insanlar için de geçerli. Sevdiğimiz biri bizimle bir araya geldiğinde yaşadığı bir sorunu anlattığında fark etmeden onun yükünü alıyoruz. Aynı zamanda onun hayata bakışını, kalıplarını da bilinçaltımıza ekliyoruz. Çatıştığımız insanların yüklerini de hala üzerimizde taşıyoruz. Geçmiş denilen zaman diliminde bir olay yaşanmış. Hala hayatımızda bu olayın yükünü taşıyoruz. Bu cümleyi söyleyin ona. Bu cümle ondan ayrılmanız anlamına gelmiyor. Varlığınızın bir parçasından ayrılamazsınız. Her biri bir çünkü. Yalnızca aldığınız, üzerinize yapıştırdığınız yükünüzü bırakıyorsunuz. Çünkü artık yürümek, mutlulukla koşmak, ışığın muhteşem müziğini yazmak istiyoruz. Her şey birbiri ile bağlı ve bir olduğundan siz bu çalışmayı yaptığınızda, karşınızda gördüğünüz kişi de yüklerini bırakabilir eğer arzu ederse tabi.

Ona sarıl ve bunu söyle: “Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.” Sonra bir adım kadar geriye çekil. Göbekleriniz arasında bir kordon ya da ip olduğunu düşün. Bu kordon, varlığına aldığın bu yükü taşıyan kordon. Kordonu gör. Şimdi eline altın renkli bir makas al. Bu altın renkli makasla o kordonu kes. Kordonun kesildiğini ve ayrıldığını mutlaka gör. Ya da hisset. Ayrılmaz, kesilmezse tekrar dene. Daha çok sevgini ver. Bazen ip büyüyebilir, dallanıp budaklanabilir. Bu sefer makası büyüt, o ip kesilsin ve ayrılsın. İp ayrıldıktan sonra tekrar gözlerinin içine bak, “teşekkür ediyorum” de ve uzaklaştığını gör. Yavaş yavaş gözlerini aç.

Bu çalışmayı yaparken çözülmeler yaşayabilirsin. Sarıldığında bazen birden bir duygu boşalması yaşayabilir, ağlayabilirsin. Bırak hislerin olduğu gibi aksın, sen süreci yönetmeye çalışma. Kontrolü bırak. Varlığının çatışmaları çözülsün.

Çalışmanın aşamalarını kısaca tekrarlıyorum:

Gözlerini kapa, birkaç derin nefes al,

Çalışma yapacağın kişiyi karşına al,

Gözlerinin içine sevgiyle bakarak, “teşekkür ediyorum ve seni seviyorum” de,

Sonra ona sevgiyle sarıl ve şöyle söyle “Çok güzel anlar yaşadık, bir yüzümü gördüm ve çok güzel deneyimler kazandım. Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.”

Bir adım geriye çekil. Aranızda bir kordon olduğunu gör ya da düşün. Yükü taşıyan bu kordonu altın bir makası eline alarak kes. İpin ayrıldığını mutlaka gör. Ayrılmazsa makası büyüt. Eğer zorlama ya da direnç hissediyorsan o an o kişiyi bırakıp başka birine geçebilir, başka bir zaman yine aynı kişi için yapabilirsin.

 

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ