Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--

Aşureye Şeker Eklemeyin!485 defa okundu

kategorisinde, 29 Eki 2015 - 13:53 tarihinde yayınlandı

Uzman Diyetisyen Işın Sayın, ”Aşureye ayrıca şeker eklemeye gerek yoktur. Yeterli miktarda taze ve kuru meyve eklediğinizde şekere lezzet olarak da hiç ihtiyaç duymayacaksınız. Yeterince meyve ile son derece yumuşak ve sağlık açısından güvenli dozda bir tatlı tat yakalayabilirsiniz” dedi.

Muharrem ayı dolayısıyla tüketilen aşure vazgeçilmez damak tatlarından biri. Uzman Diyetisyen Işın Sayın, aşurenin son derece yararlı bir tatlı olduğunu belirterek, aşurenin içine şeker konulmamasını, damak tadına göre aşure pişirilirken en son eklenecek meyvelerin aşureye hem özel bir lezzet, hem de şeker tadı katacağını söyledi. Sayın, ”Aşure, zamanının en büyük buluşlarından biri. Sebebi içeriğindekilerde saklı. Dilerseniz aşureyi bileşenlerine ayırıp yararlılıklarına bakarak bunu kanıtlayalım. Kuru fasulye ve nohut, lifleri sayesinde tok tutar, kanseri, kalp hastalıklarını, kabızlığı önlemeye yardımcıdır. Bu kuru bakliyatlar vejetaryenlere uygun bitkisel demir ve fosfor içerir. Aşurenin bakliyatlarını önceden suda bekletip, düdüklü tencerede pişiriniz. Basınçlı buharı pişirme tekniği olan düdüklü tencere, vitamin ve mineral kayıplarını da azaltır. Tahıllardan aşurelik buğday sayesinde de yine aşure iyi bir lif kaynağı olmuştur. Kaynamayla kayba uğrayan B vitaminleri, buğdayın yüksek su emme kapasitesi sayesinde aşureye geri döner. Bu sayede cilt ve sinir sağlığı için aşure iyi bir besin haline gelir. Buğdayı hafif diri bırakınız. Böylece glisemik indeks yükselmeyecek, ayrıca vitaminler de daha iyi korunacaktır” dedi.

Kuru meyvelerin içerdiği lifler sayesinde kanseri, kalp hastalıklarını, kabızlığı önlemeye yardımcı olduğunu belirten Işın Sayın, “Aşureye özgü klasik kuru meyvelerden kayısı A vitamini, kuru üzüm demir minerali, kuru incir kalsiyum ve magnezyum minerali bakımından yoğundur. Böylece aşurenin kasların gevşemesi, kas ağrılarının azalması, kemiklerin güçlenmesi ve göz sağlığı için iyi bir kaynak olması sağlanır. Taze meyveler ise aşureye en son eklenip fazla kaynatılmadan altı kapatılmalıdır. Meyveyi diri bırakmak en iyisidir. Hatta C vitamini pişirmeyle özelliğini yitirmesin diye mümkünse ocağın altını kapattıktan sonra meyveyi çiğ olarak ekleyin, pişirmeden karıştırıp bırakın. Böylece C vitamninden de yararlanmış olursunuz. C vitamini antioksidandır. Cilt ve hücre yenilenmesi, kanserin önlenmesi, kalp kası sağlığı, dinamizm ve bağışıklık için önemlidir” diye konuştu.

Diyetisyen Işın Sayın, “Aşureye eklenen kuruyemişlerdeki vitamin E sayesinde hormon dengesi desteklenir. Vitamin E, kısırlık ve kanseri önlemeye yardımcıdır, yaşlanmayı geciktirir, cildi yeniler. Kuruyemişteki vitamin B2 sayesinde aşuredeki karbonhidratlar daha kolay enerjiye dönüştürülür. Vitamin B2 içeriği ile de aşure kansızlığı önlemeye yardımcıdır. Ciltte kuruluğu önler. Vitamin B6 içeriği de sinir sistemi ve cilt sağlığı için değerlidir” ifadelerini kullandı.

“AŞUREYE BOL TARÇIN EKLEYİN”

“Aşurenin vazgeçilmezi olan tarçın aslında onun bütünleyicisidir” diyen Sayın, ”Tarçın henüz kesin olarak kanıtlanmış değilse de bazı araştırmalara göre kan şekerini düzenlemeye yardımcıdır. Aşuredeki tahıl, bakliyat, yaş ve kuru meyvelerde kaliteli yani glisemik indeksi yüksek olmayan karbonhidratlar bulunur. Glisemik yük dikkate alındığında ise kan şekerini dengeleyici olan tarçına ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.

“AŞUREYE ŞEKER KATMAYIN”

Uzman Diyetisyen Işın Sayın, ”Aşureye ayrıca şeker eklemeye gerek yoktur. Aşurelik buğday, kuru bakliyat, taze ve kuru meyve gibi yüksek lifli bileşenler sayesinde başka birçok tatlıya kıyasla glisemik indeksi çok daha makul, harika bir karışımdır. Şeker ilavesi ise aşurenin bunca yararlılığını tartışmalı hale getirmeyin. Yeterli miktarda taze ve kuru meyve eklediğinizde şekere lezzet olarak da hiç ihtiyaç duymayacaksınız. Yeterince meyve ile son derece yumuşak ve sağlık açısından güvenli dozda bir tatlı tat yakalayabilirsiniz” dedi.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ